Çayeli Evde Masaj Hizmeti Masöz Eda
Çayeli Evde Masaj
Gary: Deli danadan. Mööö.
Mark: Doğru. Yani acaba geriye herhangi bir
duygu kaldı mı?
Bozuk para sesleri.
Bilmek istiyorum, geriye kalan herhangi bir
duygu olup olmadığını.
Gary: (İki noodle kutusu uzatır) Dana etli mi,
baharatlı mı?
SAHNE 7
Acil servis bekleme odası
Robbie morluklar içinde ve kanıyor. Lulu elinde bir şişe anti
septik tutuyor.
Lulu: Hemşireye sormuş oldum. Yapabileceğimi
söyledi. Biraz yakacak. Ama kan olduğundan
enfeksiyon kapabilirsin. Kangren şeklinde.
Lulu, antiseptiği Robbie’nin yüzüne süre gelir.
Lulu: düzgün dur. Tek gözlü kalmak
istemezsin değil mi?
Evet, aslen iyi görünüyor.
Robbie: Evet.
Lulu: Sana yakışmış aslında. Sen, şey
gösteriyor, şey işte- sert.
Robbie: İyi.
Çayeli Evde Masaj
Lulu: Sana verirdim. Bazı insanlarda, bir
morluk, bir yara pek de iyi durmaz.
Robbie: Hayır.
Lulu: fakat sende iyi durmuş. Sana ilişik olmuş.
Lulu, elini Robbie’nin pantolonun içine sokar ve
organlarıyla oynar.
Lulu: İyi mi?
Robbie: Evet.
Lulu: Yeter artık. Hadi. Yeter. Anlat bana
onları.
Robbie: Kimi?
Lulu: Saldıranları. Gaspçıları.
Robbie: Şey.
Lulu: Ne yapmış olduklarını anlat. öykü benzer biçimde.
Robbie: Hayır.
Lulu: Bilmek isterim.
Robbie: Bir şey olmadı.
Lulu: bir tek hayal etmek istemiyorum.
Robbie: Öyle bir şey değildi.
Lulu: Hadi o vakit.
Robbie: BakLulu: nasıl bir şeydi?
Robbie: bir tek bir fert vardı.
Lulu: Bir çete bulunduğunu söylememiş miydin?
Robbie: Hayır. Bir tek şu herif vardı.
Lulu: Bıçak?
Robbie: Hayır.
Lulu: Ah. Kısaca seni yere mi yıktı?
Robbie: Hayır.
Lulu: Parayı almıştın.
Robbie: Almamıştım. Para filan yoktu tamam
mı? Parayı hiç almadım.
Lulu: Hiç satmadın mı?
Robbie: Hayır.
Lulu: şu demek oluyor ki bu adam sen oraya gitmeden mi?
BıçağıylaRobbie: Bıçak yoktu.
Lulu: Sana saldırdı ve hapları aldı.
Robbie: Hayır. Ben oraya gittim. Haplarla
gittim.
Lulu: doğrusu?
Robbie: Öyle.
Lulu: Kaybettin. (Ereksiyonu kast eder)
Lulu: Yumuşadı.
Robbie: Evet.
Lulu: niçin peki?
Robbie: Ben ordaydım. Hazırdım. Satmaya
hazırdım.
Lulu: Evet.
Robbie: Birkaç torbacı daha vardı. Dans
pistinin orda dikiliyorlardı. Ben de
pozisyonumu aldım. Hazırdım.
Ve sonra şu tip yanıma geldi. Hakkaten,
gerçekten tipi yerindeydi. Ve dedi ki: “Satıyor
musun?” ben de evet dedim. Tanesi on beşten.
Ve bana öyle bir bakıyor ki, benden hoşlandığı
belli, anlarsın işte.